Karabük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karabük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haziran 2017 Perşembe

Safranbolu


Safranbolu'yu duymayan kalmamıştır. Herkes ya bir kere gitmiştir ya da gitmek için her zaman bir planı olmuştur. Ama sonuç ne olursa olsun, turistinden tutunda, kendi insanımıza kadar herkes  ülkemizin bu şirin ilçesini  bilir. Ben en az 2-3 kere gittim. Eşimin de Safranbolulu olduğunu düşünürsek daha çok kez ziyaret etmem kaçınılmaz gözüküyor. :))

Safranbolu Karabük iline bağlı bir ilçedir. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı tarihinin ve kent dokusunun günümüze kadar uzanması ülkemizde ender görülen bir şeydir sanırım. Her şey bir yana   UNESCO tarafından 17.12.1994’de Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Nasıl bir güzelliktir artık siz düşünün.  Bir söylentiye göre evlerin duvarları yumurta akından yapılmış ve bu nedenle depreme uzun zaman dayanması söz konusuymuş. Tarihi hakkında birçok bilgiyi internetten bulma şansınız var. Ben ise size 1-2
kendi çektiğim fotoğraflarımla birlikte, ufak tefek bilgiler vereceğim. Minik bir yolculuk için kemerleriniz bağlayın. :))

Öncelikle Safranbolu sadece Osmanlı çarşısından ibaret değil. Çevresinde gezilecek birçok yer var. Tokatlı Kanyonu, Kristal Teras, İncekaya su kemeri, Bulak Mencelis Mağarası, Cinci Hanı ve Hamamı, Hıdırlık Tepesi.  Hepsi tarih kokan yerler.

Tokatlı kanyonu: Doğal güzelliği sizi sizden alacak. Giriş için cüzi bir rakam ödüyorsunuz. Kuş sesleri, şelaleler, temiz ve pak havası sizi mest edecek. Yürüş yaparken başka bir dünyada gibi olacaksınız.

Kristal Teras: Kanyonu tepeden ve üstelik altı şeffaf camdan izlemek ister misiniz? O zaman hemen koşun buraya!  Heyecan verici olduğu kadar kanyonun fotoğraflarını her açıdan çekme şansınız var. Korkmayın cam çok sağlam düşmezsiniz. :))

İncekaya Su Kemeri: Emin olun çok heybetli bir yapı.  Kristal Teras’tan Tokatlı Kanyonu’na indiğinizde hemen solda kalıyor. Kemerin altından dere akıyor. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından, Safranbolu’ya su getirmek için yaptırılmış.

Bulak Mencilis Mağarası: Bulak Köyü’nün Safranbolu ile komşu olduğu yerde bulunuyor.  Vadide yer alan Bulak Mencilis Mağarası’na girmek için ortalama 100-150 basamaklı dik olan  merdiveni çıkmanız gerekiyor. İçeride inanılmaz manzara var. Tahminim yüzyıllar öncesine dayanan mazisi var.

Cinci Han: 1645’te Kazasker Hüseyin Efendi tarafından yaptırılan bir kervansaray olan Cinci Han Kervansarayı, yıkık hali sonrası restore edilmiş. İçeride otel, kafe var. Eski çarşının içinde yer alan Cinci Han eskiden çok büyük bir kervansaraydı.

Hıdırlık Tepesi :Safranbolu’yu yüksekten görmek isteyen varsa alın makinelerinizi fotoğrafa gidiyoruz   Panoromik olarak fotoğraf çekebileceğiniz gibi, içerideki kafede çay kahvenizi içip keyfinize bakabilir ve tüm şehri tepeden izleyebilirsiniz.



Kesinlikle yapılması gereken üç şey daha var. Çarşı içindeki tarihi fırından simit yemek, meşhur Safranbolu lokumlarından tatmak, süper tadıyla Bağlar gazozu içmek. Yöresel şehir gazozu çok içtim. Ama Bağlar gazozu kadar tadı güzel olanı içmemiştim. Yine en taze lokumları burada yiyebilirsiniz. Çarşının içinde her dükkanda size lokum tattıracak birisini mutlaka görüyorsunuz. Fiyatları da inanın pahalı değil.

Yazımın başında da belirttiğim gibi Safranbolu’ya 2-3 kere gittim. Eminim daha bilmediğim, gezemediğim bir çok yer ve tadacak pek çok lezzet vardır. Bir dahaki gidişlerimde yaşadığım deneyimleri yine sizinle paylaşacağım. Bir daha ki yazıma kadar Bağlar gazozundan mutlaka için :))  Sevgiyle kalın.