hamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2017 Pazar

Baltalı Hano (İlk kadın kabadayı)

Başlıkta baltayı okuyanlar; parantezin içinde kadını okuyunca eminim bir daha başlığa baktınız :) Ama gözlerinizi ovuşturmayın. İstanbul'un bilinen ilk kadın kabadayısı Baltalı Hano'dur. Hano'nun trajik bir hikayesi var.

Asıl adı Hanzade olan Baltalı Hano'yu kabadayı yapan trajik olay, oğlunun birden bire ortadan kaybolmasıyla başlıyor. 12 yaşındaki oğlu ortadan kaybolunca her yerde onu aramaya başlıyor. Dönemin kolluk güçlerine gidip oğlunun bulunması için yardım istiyor. Ama değil hemen bulmak aylarca haber alamıyor zavallı Hanzade Hn. Yüreği buruk çaresiz aramaya devam ediyor. Gel gelelim Hanzade Hn'ın sevgilisi bir kabadayıdır ve Hanzade Hn. ondan sürekli yardım etmesi için yalvarma pozisyonundadır.  Ama adamın zerre umurunda değil. Hiçbir şekilde sevgilisini umursamıyor. Bu durumu hazmedemeyen Hanzade Hn.  hareketlerinden şüphelendiği sevgilisini takip etme kararı alıyor. Erkek giysisi giyerek takibe başlayan Hanzade Hn. hayatının şokunu yaşıyor. Çünkü sevgilisi Hanzade Hn'ın oğlunu hamam oğlanı yapmış ve para karşılığı erkeklere pazarlıyor. Hanzade Hn'in Baltalı Hano olması bu olaya eştir. Bulduğu balta ile hamamda bulunan 30 kişiyi; sevgilisi de dahil olmak üzere kıtır kıtır doğruyor. Kadının haklı nedenlerinden dolayı o dönem ceza almıyor. Serbest bırakılıyor. Ama halk durur mu hiç? Hano'nun oğlu şöyle, Hano'nun böyle diye dedikodu ve söylentiler durmak bilmeyince Baltalı Hano yeniden baltasını eline alıp mahallede ne kadar konuşan varsa hepsini Kadırgalı Eşref gibi doğramış.Bu suçundan dolayı da kurşuna dizilerek idam edilmiş.

1800'lü yılların sonlarında Osmanlı döneminde yaşayan Baltalı Hano; o dönemin kabadayılarından sadece bir tanesidir. Ama tek özelliği kadın olmasıdır. Birbirinden farklı ilginç hikayeleri olan bu kabadayıların içinden en ilginci bana göre Baltalı Hano'dur. İnsanoğlu'nun asırlardır çektiği acılardan belkide en hafifidir. Okuduğunuzda hikaye gibi gelen bu olay, zamanında yaşanmış trajik bir olaydır. Bu trajik olayın seneler önce yaşandığını düşünüp işin içine biraz mizah katmak için Kadırgalı Eşref ağabeyimizin (Dinçer Çekmez toprağı bol olsun) meşhur repliğini izlemeden ayrılmayın :) Linki aşağıda bulabilirsiniz.:) Herkese sevgiler.